Renk, ışığın değişik dalgaboylarının gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen soğurulup kısmen yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar renk tonu veya renk olarak adlandırılır.
556 sayılı Markaların Korunması Hakkıında Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. maddesinin ilgili hükmü “…çizimle görüntülenebilinen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaret…”in marka olarak tescil edilebileceğini ifade etmektedir. Renk’lerin marka olarak tescilinin hukuki dayanağı bu hükümdür.
Türk Marka Mevzuatı ve Yargıtay Uygulaması uyarınca bir rengin(Turuncu, Kırmızı, Mor vs.) hiçbir ayırt edici unsur olmaksızın tek başına tescili mümkün değildir.
Prof. Dr. Arslan Kaya da, “…Doğadaki ana renklerin veya yapay renklerin soyut ve tek başına marka olması(soyut renk markaları) ve bu suretle bir kişinin inhisarına verilmesi düşünülemez.” görüşündedir(Prof. Dr. Arslan Kaya, Marka Hukuku, İstanbul 2006, sh. 30). Renkler ancak bir rengin kendisi ya da başka renklerle bir figür, renk kombinasyonu oluşturması suretiyle veya renkler diğer işaretlerle marka olabilir(Kaya, Age, sh. 31)
Bir rengin tescil edilebilmesi için ayırt edici bir formda kullanılması gerekmektedir. Özellikle bir rengin diğer bir renk ile kompozisyon oluşturarak tescili mümkündür.
Yazar: Av. Levent Yaralı
Etiketler: 556, Arslan Kaya, Levent Yaralı, Marka Tescil, Renk Markası