Küreselleşmenin sınır tanımadığı, rekabetin hız kazandığı günümüz bilgi toplumunda patent, marka ve tasarım firmaların pazarda kalıcı olabilmelerinin temel unsurları haline gelmiştir. Bu yönüyle de sınai mülkiyet hakları, sanayi toplumunda sahip olduğundan çok daha önemli bir rol üstlenmeye başlamıştır.
Artık dünyadaki büyük şirketlere bakıldığında sahip olunan sınai mülkiyet haklarının değerleri, firma değerinin çok önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Başka bir ifade ile günümüzde artık ekonomik değer, fiziki varlıklardan çok, fikrî sermaye ile ölçülmektedir. Bu gerçeğin farkında olan Türk Sanayicisi ve girişimcisi, artık başkaları için fason üretim yerine kendi markası için kendi tasarımı ile üretim yapmaya başlamıştır.
İşte bu nedenle, 21. yüzyılda başarılı olmak isteyen tüm firmalarımız başta tasarım olmak üzere sınai mülkiyet portföylerini çok iyi oluşturmak ve yönetmek durumundadırlar. İşletmelerde tüm yöneticiler tasarımın ne olduğu ve nasıl daha etkin kullanılabileceği hususunda bilinç ve bilgi düzeyine sahip olmalıdır.
Ülkemizde sınai mülkiyet haklarının tescilinden sorumlu tek yetkili kuruluş olan Türk Patent Enstitüsü (TPE), sanayici ve girişimcilerimizin sınai mülkiyet haklarından en etkin bir şekilde yararlanarak küresel rekabette öne çıkmaları sağlayacak stratejiler geliştirmekte, projeler uygulamaktadır.
Bu kapsamda, iki önemli hedef kitle olarak belirlenen KOBİ’ler ve üniversitelere yönelik faaliyetlere öncelik verilmeye devam edilmiştir. KOBİ’lere yönelik olarak dünyada örnek uygulamalar arasında yer alan ve sınai mülkiyet haklarını kullanarak KOBİ’lerin inovasyon kapasitelerinin artırılmasının amaçlayan “Hezarfen Projesi”nin ikinci uygulaması Ankara 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirilmiştir.
Diğer bir hedef kitle olan üniversitelere yönelik olarak “Patent Günleri” Etkinliği geliştirilmiştir. Ayrıca, üniversite müfredatına sınai mülkiyet konularının girmesini sağlamaya yönelik Avrupa Patent Akademisi işbirliğinde bir çalıştay gerçekleştirilmiştir. Avrupa Patent Ofisi’nin üniversitelerde Teknoloji Transfer Ofisi kurulmasına yönelik projesine katılan 8 ülkeden biri olunmuştur.
Öte yandan, 2008 yılında yayımlanan 2008/7 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile oluşturulan Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Koordinasyonun Kurulu ülkemizde bu alanda yıl içinde gerçekleşen en önemli gelişmelerden biridir. Fikri ve Sınai Mülkiyet alanında kısa, orta ve uzun vadeli stratejileri oluşturacak olan kurulun ilgili kurumlar arasında koordinasyon ve işbirliğini geliştirerek uygulamada etkinlik sağlaması da amaçlanmaktadır. Sekreteryasını Türk
Patent Enstitüsünün yürüttüğü Kurul tarafından Ulusal Fikri ve Sınai Mülkiyet Stratejisinin belirlenmesi çalışmalarına başlanılmıştır.
Teknoloji ve yenilikleri koruyan bir kurum olan TPE aynı zamanda teknolojiyi de kullanan bir kurumdur. Online işlemler kapsamında yapılan araştırma sayısı, aylık 1,5 milyona, yıllık ise 18 milyona ulaşmıştır. Geçtiğimiz yıl e-devlet uygulamaları kapsamında geliştirilen en önemli gelişme markalar için başlatılan online başvuru hizmetinin patent ve endüstriyel tasarım başvurularına da yaygınlaştırılması olmuştur. TPE bu projeleriyle, 2007 yılında
olduğu gibi geçtiğimiz yıl da eTR ödüllerinde finalist olmuştur.
Tüm bu çabaların bir neticesi olarak başvuru sayılarında son dönemde dünya ortalamasının üzerinde gerçekleşen artışlar 2008 yılında da devam etmiştir. Türkiye, marka ve tasarımlarda Avrupa’da elinde tuttuğu üçüncülük konumunu 2008 yılında muhafaza etmiştir. Son iki yıldır 70 bini sınırı aşan başvurular geçtiğimiz yıl ise 75 bine ulaşmıştır. Benzer şekilde tasarımlarda 6 binden fazla başvuru ve 30 bin tasarım sayısına ulaşılmıştır. Patent başvurularındaki artışlar devam etmiş, bu artışlar mutlak sayılarımızı da yukarı çekmiştir. Artık, Türkiye faydalı model başvuruları ile değerlendirildiğinden 10 binin üzerinde buluş için başvuru yapılan bir ülke konumuna yükselmiştir.
Başvuru sayıları gibi ülkemizin sınai mülkiyet alanında aldığı mesafenin bir diğer göstergesi de Türkiye’nin Avrupa Birliği Müzakere sürecindeki 35 fasıldan biri olan Fikri Mülkiyet Hukuku Faslı’nda müzakerelere başlanmış olmasıdır. Türk Patent Enstitüsü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın birlikte sorumlu olduğu bu fasıl bugün itibariyle müzakerelere açılan 10 fasıldan biri konumundadır.
Sonuç olarak TPE, “Sınaî mülkiyetin etkin ve yaygın kullanımını sağlayarak Türk sanayi ve teknolojisini küresel rekabette öne çıkarmak; Avrupa’da örnek ve öncü kurum olmak” vizyonuyla çalışmalarına devam ederek 2009’da yeni projeleriyle Türk Sanayicisi ve Girişimcisinin hizmetinde olacaktır.
Türk Patent Enstitüsü Başkanı
Prof. Dr. Habip Asan
Etiketler: Faaliyet Raporu, Habib Asan, TPE